Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) hapishanelerde pandemiyle birlikte artan hak ihlallerine dikkat çekmek için hazırladığı raporu dün yaptığı basın açıklamasıyla paylaştı
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), pandemiyle birlikte hapishanelerde artan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı geniş kapsamlı raporu dün Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun (SMF) Kadıköy’deki binasında gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla paylaştı.
Kapitalistler ve onların devletinin pandemi politikalarındaki “çarklar dönsün” yaklaşımındaki sınıfsal tutumun, aleni ayrımcılığın, keyfi yasakların, sağlık sistemindeki çarpıklıkların teşhir edilmesiyle başlayan raporda bu dönemde en ağır saldırıyla tutsakların karşı karşıya kaldığı kaydedildi.
“Pandemi döneminde en ağır saldırıyla tutsaklar karşılaştı”
Her türlü faşist baskı ve yasağın pandemi bahane edilerek hayata geçirildiğine, bunun en bariz örneğinin 1 Mayıs’ın ve çalışmalarının yasaklanmasıyla dile geldiğine dikkat çekilen raporda “Bu süreçte yüzlerce kişi gözaltına alındı, tutuklandı, ev hapsine alındı ve salgına yakalanmasına yol açacak saldırı ve uygulamalara maruz kaldı. Pandemiyle ilgili olarak yeterince gündem olmasa da bu dönemin belki de en ağır saldırılarıyla tutsaklar karşılaştı” ifadelerine yer verildi.
Politik tutsakları içerden hedef alan tecrit ve tredman saldırısının çapı, şiddeti ve zamanla genişleyen zemininin hak ihlallerini arttırdığı kaydedilen raporda, yoğunlaşan saldırıların sadece tutsakları değil, ailelerini de doğrudan etkilediği belirtildi. Hapishanelerde çeşitli nedenlerle zamana yayılan birçok saldırının pandeminin fırsata çevrilmesiyle hayata geçirildiği vurgulanarak, “Tedbir adı altında derinleştirilen tecrit ve tredman saldırısı, öncekinden katbekat daha fazla olsa da pandemi aracılığıyla “görünmez” ve “sorgulanamaz” kılındı.” diye belirtildi.
“Tutsakların üzerindeki tredman politikası derinleştirildi”
Tutsakların görüş, mektup yani haberleşme ve dergi-gazete-kitap haklarının pandemi bahanesiyle çeşitli biçimlerle gasbedildiği, sınırlandırıldığı belirtilen raporda, bunlar somut görüngüleriyle örneklendirildi.
Pandemi bahaneli yasakların tutsakların sadece ideolojik kimliklerini, ruhsal sağlığını değil, beden sağlıklarını da hedeflediği ifade edilen raporda, “Devlet, Adalet Bakanlığı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ve hapishane idareleri bu dönemde her yasak ve saldırıyı pandemi bahanesiyle gerçekleştirirken tutsakların sadece ideolojik kimliğini ve ruhsal sağlığını değil beden sağlıklarını da hedef alıyor. Pandemi nedeniyle tutsakların hijyen malzemelerine erişimi kolaylaştırılması, birçok malzemenin ücretsiz karşılanması gerekirken bu yapılmıyor, tersine zorlaştırılıyor. Birçok hapishanede soğuk ve sıcak suya kota getirildiği gibi kimi hapishanelerde sular çamurlu akmaya devam etti. Özellikle tutsakların günlük/haftalık su kullanımının çok altında belirlenen kotalarla tutsakların mutfak, banyo ve tuvalet gibi en temel ihtiyaçlarını giderirken dahi sağlıklarını riske atan hijyensiz koşullar ortaya çıkarıldı” diye belirtildi.
Pandemi döneminde 60 tutsak yaşamını yitirdi!
Tutsakların biriken sağlık sorunlarına rağmen aylarca hastaneye götürülmediği, pandemi sürecinde 60 tutsağın hayatını kaybettiği tespit edilen raporda, tutsakların pandemi boyunca hapishanedeki revir doktoruna ulaşmalarının bile zorlaştırıldığı kaydedilerek, bu süreçte hastalıklara yeni hastalıkların eklendiği dile getirildi.
Hem hastanelerdeki yoğunluğun hem de hastaneye gidip gelmenin yarattığı dezavantajların tutsaklar üzerinde onları hasta halleriyle hücreye kapatmaya dönüştüğü belirtilen raporda şu bilgiler verildi:
Hastaneye gidip gelen bir tutsağın 14 gün boyunca, yeterince havalandırmaya sahip olmayan ve hareket olanağı kısıtlı karantina hücresinde tutulduğu, bazen bu hücrelerde bilinçli bir biçimde Kovid-19 hastası tutsaklarla bir arada tutulduğu, hastaneden başka tutsakların gelmesiyle 14 günlük karantinanın ayları bulduğu birçok örnek ortaya çıktı. Hatta bazı hapishanelerde tutsakların birbirine virüs bulaştırması için özellikle yan yana koyma politikaları uygulandığı ortaya çıktı. Pandemi döneminde yüzlerce, binlerce tutsağın sağlık sorunu daha da kötüye giderken birçok hasta ve yaşlı tutsak ise gerekli tedaviyi göremediği ve tahliye edilmediği için hayatını kaybetti. Pandemi hapishanelerde, ileri derecede hastalıkları bulunan özellikle devrimci ve yurtsever tutsakların ölümüne göz yumma politikasına, bir cinayete dönüştü. Bu dönemde 60 tutuklu ve hükümlü çeşitli nedenlerle hayatını kaybetti.
Pandemi koşullarında hücrelerde kalabalık gardiyan gruplarıyla aramalar arttırıldı!
Tutsakların hakları pandemi bahanesiyle gasbedilirken hücrelerde kalabalık gardiyan gruplarıyla baskın aramaların hız kesmediği, özellikle son dönemde neredeyse bütün hapishanelerden salgın durumuna, hijyen ve mesafe kurallarına dikkat edilmeksizin aramaların gerçekleştiği, hücrelerinin dağıtıldığı haberlerinin geldiği vurgulandı.
“Bu da apaçık göstermektedir ki hapishanelerde uygulanan yasaklar pandemi fırsatçılığıyla tutsaklar üzerinde baskıyı, tecrit ve treatmanı koyulaştırmak amacıyla hayata geçirilmektedir” diye kaydedildi.
İşkence ve kötü muamele arttı
Pandemi döneminde işkence ve kötü muamelelerin de artarak devam ettiği kaydedilen raporda, “Küfür, hakaret, tehdit, ajanlık dayatması, ayakta askeri sayım dayatması, disiplin cezalarının bir tehdit aracı olarak kullanılması, hücre cezaları, çıplak arama gibi saldırılar artarak devam etti. Bu dönemde özellikle tahliye tarihi gelen tutsakların disiplin cezaları ve ‘iyi hal’ bahanesiyle tahliyelerinin engellenmesi artış gösterdi. Pandemi yasak ve baskılarından cesaret alan devlet, yeterli gündem edilemediği ve mücadele edilemediği koşullarda bugüne kadar tutsaklara saldırı kapsamında ne varsa hepsini daha yoğun bir biçimde devreye koymaya ve tutsakların iradesini teslim almaya çalıştı” denilerek sorunun kazandığı kritik niteliğe işaret edildi.
‘İmralı tecridinin özel bir yeri var’
Raporda Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü politik tutsaklar, tüm tutsak kitlesi ve hapishanelerdeki tecrit politikalarına etkisi bakımından özel bir öneme sahip olduğunun altı çizilerek, yurtsever tutsakların bu tecride ve hapishanelerdeki hak gasplarına karşı aylardır sürdürdüğü açlık grevi direnişinin tüm bu gerçeklere karşı da bir direniş anlamına geldiğine işaret edildi. “Özellikle pandemi döneminde hiçbir gözlem ve denetimin yapılamadığı İmralı Hapishanesi’ndeki durum üzerine özel olarak eğilmek, pandemi bahanesiyle daha da ‘görünmez’ ve ‘sorgulanmaz’ hale getirilmek istenen tecrit politikalarına karşı tutsakların mücadelesine ses vermek önemli bir yerde durmaktadır” denildi.
Bu giriş bölümünün ardından hapishanelerdeki duruma ilişkin rapor şöyle devam etti:
“Hapishanelerdeki tutsakların mücadelesini büyütmeye ve onlarla dayanışmayı yükseltmeye çağırıyoruz”
Aşağıdaki özet rapor Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi tarafından hapishanelerdeki politik tutsakların pandemi süreci boyunca yaşadıkları hak ihlallerine dikkat çekmek ve duyarlılık yaratmak için hazırlandı. Raporda yer alan bilgiler, tutsakların yazmış oldukları mektuplardan, ailelerinin ve arkadaşlarının yaptıkları ziyaretlerde tutsakların anlatımlarının yanı sıra, insan hakları örgütleri, hukuk örgütleri ve sağlık örgütleri tarafından yayınlanan raporlardan ve basına yansıyan haberlerden derlenerek hazırlanmıştır.
Hak ihlalleri başlıklarının bile sayfalar dolusu yer tutması hapishanelerdeki vehameti gözler önüne sermektedir. Raporda her ne kadar hak ihlali başlıklarının hemen hepsine yer vermeye çalışsak da gerçek durum bu raporu kat be kat aşacak durumdadır. Bu raporun amacı tutsakların yüzlerce, binlerce örnekle karşılaştığı saldırıların kapsam ve çapını ortaya koymak ve yüzümüzü daha fazla tutsaklara dönen bir mücadeleye başlangıç oluşturmaktır. Tutsaklar mücadelesi bu ülkenin ve halkının özgürlük mücadelesidir. Tüm ilerici, demokrat, devrimci ve yurtseverleri, insan hakları ve adalet mücadelesi veren kesimleri, duyarlı tüm halkımızı, koca bir hapishaneye dönüştürülen ülkemizde hapishanelerdeki tutsakların mücadelesini büyütmeye ve onlarla dayanışmayı yükseltmeye çağırıyoruz.
***
Sağlık hakkı ihlalleri
Ameliyatların ertelenmesi
Kelepçeli muayene dayatması
Hapishanelerde revirlerin donanımsız olması
İlaçların verilmemesi
Revir olan hapishanelerde doktorların revire gelmemesi
Hastane sevklerinin yapılmaması
Kanser ve hepatit gibi ağır hastalığı olan tutsakların rutin kontrollerinin yapılmaması
Pandemi döneminde diş tedavilerinin yapılmaması
Hasta tutsakların tahliye edilmeyerek ölüme terk edilmesi
Tutsakların rahatsızlıklarını doktora değil gardiyanlara anlatmak zorunda bırakılması
2020 yılında hapishanelerde 60 tutsak çeşitli nedenlerle hayatlarını kaybetti
İletişimin önündeki engeller
Televizyon kanallarının sınırlı verilmesi
Tutsakların gönderdiği mektupların kaybedilmesi
Tutsaklara gelen mektuplara el konulması
Tutsaklara gelen mektupların çok geç verilmesi
Tutsaklara gelen kolilerin alınmaması
Kurum içi mektuplaşma hakkının engellenmesi
Görüşlerin yasaklanması
Telefon hakkının yasaklanması
Görüş sürelerinin keyfi olarak kısaltılması
Görüşe gidenlerin sayısının 2 ile sınırlandırılması
Gazete ve dergilerin yasaklanması
Kitap alımının yasaklanması
Kantinden alınan radyolara tekrar el konulması
Kürtçe yayınların verilmemesi
Tutsaklara çalışmaları için gerekli olan makalelerin verilmemesi
Adil yargılanma hakkinin ihlali
İnfaz yasası değişikliğinden sonra denetimli serbestlik hakkının gasp edilmesi
Avukatlar ile yapılan görüşmelerde avukat müvekkil gizliliğinin ihlal edilmesi
İnfazının son dönemini açık hapishanede geçirmesi gereken tutsaklara bu hakkın verilmemesi
Yazılan dilekçelerin ilgili makamlara gönderilmemesi
Hapishane idaresine yazılan dilekçelerin alınmaması veya işleme konmaması
Çıkarılan infaz yasalarından yararlanmak için pişmanlık dilekçesi yazma dayatması
Avukatların savunma hakkında verdikleri notlara el konulması
Devlet görevlilerinin resmi olmayan yollarla tutsaklarla görüşmeleri, tehdit etmeleri
Tutsakların ajanlığa zorlanmaları
Yapılan yeni düzenlemeler hakkında tutsaklara bilgi verilmemesi
Beslenme, hijyen ve temel gıdalara erişim hakkı ihlali
Çölyak hastalarının glutensiz ekmek taleplerinin karşılanmaması
Yemeklerin yetersiz ve sağlıksız olması
Vegan ve vejetaryen tutsakların yemek taleplerinin karşılanmaması, herkesle aynı yemeği yemeye zorlanmaları
Sağlığından dolayı belirli diyetlerle beslenen tutsakların diyet ihtiyaçlarının karşılanmaması
Suların çamurlu akması
Hastane ve adliyeye giden tutsaklara yemek verilmemesi
Aramalara gelen gardiyanların çöpleri ve yatakları aynı eldivenlerle aramaları
İşkence ve kötü muamele
Küfür ve hakaret
Mevsimlik giysilerin verilmemesi
Ayakta askeri düzende sayım dayatılması
Disiplin cezaları ile gözdağı verilmesi
Yaşam alanlarının kameralar ile denetlenmesi
Psikolojik baskı
Hücreye koyma
Süngerli odaya koyma
Çıplak arama
Askeri tipte tek model tıraş olmaya zorlama
Tehdit
Hücrelerin basılması, baskınlar sırasında eşyaların dağıtılması
Hastane ve adliye sevklerinde onur kırıcı arama yapılması
Kaba dayak ve işkence yapılması
Sosyal ve kültürel hakların gaspı
Hapishanede yazılan kitapların dışarıya çıkarılmaması
Sohbet, spor ve ortak alanların yasaklanması
Öykü şiir ve karikatürlere el konulması
Kültür sanat dergilerinin tutsaklara verilmemesi
Tredman uygulaması ile iyi halli olmadığı iddia edilen tutsakların sosyal ve kültürel haklardan yararlandırılmaması
Kurslara çıkarılmama
Resim el işi gibi sanat atölyelerine çıkarılmama
Pandemiye karşı alınan önlemlerin yetersizliği
Hapishaneye ilk girişte ve hastane adliye gibi hapishane çıkışlarından sonra yapılan karantina uygulamasını fiziksel olarak yetersiz hücrelerde yapma
Karantina adı altında hücre cezası çektirme
Aramalar sırasında gardiyanların maske ve koruyucu siperlik takmaması
Hapishanelerde yeterli temizliğin yapılmaması
Tutsaklara eldiven, maske ve dezenfektan verilmemesi
Yapılan üst aramalarında mesafe ve hijyen kurallarına uyulmaması
Bazı hapishanelerde; kantinlerde satılan maske ve eldivenlerin fahiş fiyatlardan satılması
Gardiyanların sosyal mesafeye uymaması
Kalabalık koğuşlarda yaşanan Kovid vakalarında hastaları ayrı bölümlere taşımama
Açık hapishanelerde kalan hükümlü ve tutuluların kalabalık yemekhanelerde yan yana yemek yemeleri
Koğuş aramalarında çok sayıda gardiyanın koğuşa dolması
Karantina koğuşlarında yeterli havalandırma olanağının olmaması
Karantina koğuşlarında kalanların diğer tutsaklar gibi havalandırmaya çıkarılmaması
Kovid-19 belirtisi gösteren tutsaklara test yapılmaması
Telefon ve ziyaretlere çıkan tutsaklara maske verilmemesi
Su kullanımının kotaya bağlanması, sıcak su saatlerinin çok az olması tutsakların temizlik imkanlarına erişememesi
Hasta, yaşlı ve risk grubundaki tutsaklar için ek önlem alınmaması
Karantina koğuşlarında tutulan tutsakların telefon, ziyaret gibi temel haklardan faydalandırılmaması
Koğuşların çok kalabalık olması, sosyal mesafe kurallarına bu koğuşlarda uyulamaması
Yorum yap
E-Mail adresiniz yayımlanmayacak. İşaretli alanları doldurmanız zorunludur *